Yedeklemenin düzenli yapılmasının gerekliliği

Her geçen gün yenilenen teknoloji alt yapılarının, bir sonucu olarak günden güne artan ve 
kontrolsüz bir biçimde büyüyen verilerimizin önemi, eskiye nazaran çok daha yüksek.
Bu kadar önemli verilerin yer aldığı cihazlarımızın ise, kapasitesi günden güne artmaktadır. 
Geçmişte birçok işlem dijital ortama taşınamazken elde edilen bilgilerin önemine de farklı 
bakış açılarıyla yaklaşırdık. Yeni dönemde ise, çoğumuzun telaffuz etmekte dahi zorlandığı bilgi 
işlem terimleriyle birlikte, bilginin önemi, bütünlüğü, kullanılabilirliği ve yedekliliği gibi birçok 
konu gündeme geliyor.
Kurumlar  için  her  geçen  gün  önemi  artan  ve  hayati  bir  öneme  sahip  olan  verilerin, 
yedeklenmemesi  büyük  risk  oluşturmaktadır.  Bu  nedenle  yapılacak  her  türlü  yedekleme 
operasyonunun belli süreçlerine bağlı olarak, yedekleme sistemleri kurulmalı ve yedekleme 
işlemleri günlük hatta bazı durumlarda anlık olarak takip edilmelidir.
İşletmelerin neredeyse büyük bir kısmı sadece verilerini yedekleyerek kendilerini güvende 
hissetmektedir. Ancak durum tam olarak böyle değildir. Geri dönüşü yapılabileceğinden emin 
olunmayan, Gizlilik, Bütünlük ve Erişilebilirlik unsurlarının sağlanamadığı bir yedek büyük risk 
taşır.  Dolayısıyla  alınan  veri  yedeklerinin  kuruluşun  gereksinimleri  doğrultusunda  alınıp, 
korunması, saklanması ve belirli sıklıkta geri dönüş testlerinin yapılması bu riski minimum 
seviyeye indirecektir. Referans aldığımız ISO 27001, ISO 27002 ve ISO 22301 standartları 
yedekleme ve yedekten geri dönüş testlerinin nasıl yapılması gerektiği konusunda bize yol 
göstermektedir.
ISO 27001 Standardının Ek-A (A.12.3.1) kontrollerine göre Bilgi, yazılım ve sistem imajlarının 
yedekleme  kopyaları  alınmalı ve  üzerinde  anlaşılmış  bir  yedekleme  politikası 
doğrultusunda düzenli olarak test edilmelidir.
Her işletmenin kendi gereksinimlerini belirleyerek bu gereksinimleri karşılayacak şekilde Bilgi, 
Yazılım  ve  Sistemlerin  yedeklenmesini  sağlamak  üzere  bir  politika  oluşturmalıdır.  İlgili 
yedekleme politikası, bilginin saklama ve koruma gereklerini de tanımlamalıdır. Olası bir 
felaket  durumu  yada  sistem hatası  sonrası  gerekli  tüm  bilgi  ve  yazılımın  telafi  edilebilir 
olmasını sağlayacak şekilde yeterli, etkin bir yedekleme sistemi kurulmalı ve yönetilmelidir.
ISO 27002 Standardı çerçevesinde yedekleme planı hazırlanırken aşağıdaki konular dikkate 
alınmalıdır:

•  Yedekleme kopyaları ve geri dönüş prosedürlerinin dokümantasyonunun tam ve 
doğru kaydı üretilmelidir,
• Yedeklerin türü (örneğin; tam veya diferansiyel yedekleme) ve sıklığının kuruluşun iş 
gereksinimlerini, ilgili bilgilerin güvenlik gereksinimlerini ve kuruluşun sürekli 
çalışması için bilginin kritikliğini yansıtması gerekir,
• Yedekler, merkezde bir felaketten dolayı görülecek hasardan kaçınmak için yeterli bir 
mesafede olan uzak bir yerde muhafaza edilmelidir,
• Yedekler uygun fiziksel ve çevresel şartlarda korunmalıdır. Bu fiziksel ve çevresel 
şartların gereksinimleri kurumun uyguladığı standartlara göre değişiklik gösterebilir. 
(Bkz. ISO 27001 A.11 Md.)
• Yedekleme ortamı, acil durumlarda kullanmak gerektiğinde güvenerek kullanmak için 
düzenli aralıklar ile test edilmelidir; bu ortam geri yükleme prosedürlerinin testi ve 
geri yükleme zamanı gerekliliğine karşı kontrol ile kombine edilmelidir. Yedeklenen 
verilerin geri dönüş testi özel test ortamında yapılmalıdır, canlı 
sistemlerde yedekleme ya da geri yükleme sürecinin başarısız olması durumunda 
onarılamaz veri kaybına ya da hasarına neden olacağından dolayı geri dönüş testleri 
canlı sistemlerde yapılmamalıdır,
• Gizliliğin önemli olduğu durumlarda, yedeklemenin şifreleme yoluyla korunması 
gerekir.
• Planlanan yedeklemelerin tamamlanmasını sağlamak için ilgili süreçlerin izlenmesi ve 
zamanlanmış yedeklemelerin başarısız olması durumunda ilgili hatalar, yedeklemeyi 
engelleyen unsurlar ele alınmalıdır.
• Yedeklerin saklanma süresi iş gereksinimleri, yasal ve regülatif gereksinimler dikkate 
alınarak belirlenmelidir.
• Sistem yedeklerinin planlanmasında MTPD, RPO ve RTO değerleri de göz önünde 
bulundurulmalıdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TC Kimlik Numarası Algoritması

SIEM ve SOAR